22 Kasım 2012 Perşembe

Bu aralar canım çok sıkkın. Ama yazamıyorum. Oturuyorum bilgisayar başına, deniyorum, yazıyorum da aslında ama beğenmiyorum taslak olarak kalıyor. Bu sefer güzel ol nolur olur mu canım blog yazım.

-E hadi başlayalım o zaman-

Doktor?
Vaktin var mı doktor? Canım sıkkın da konuşsak biraz. Yani dinlesen biraz.

...

Nasıl gidiyor?

...

Sana bi olay anlatcam. Annemin ağzından...

"Beşinci sınıflarda siyah bir çocuk var. Çok sevimli, ama biraz uzak duruyor diğer çocuklardan..
Bugün başka bir çocuk ayva getirmiş, tenefüste kenara çekildi onu yerken siyah çocuk onun etrafında dolaşmaya başladı. Sağa gidiyor ona bakıyor, sola gidiyor dönüp yine ayva yiyen çocuğa bakıyor. Sonra gidip ayvandan bir kere ısırabilir miyim dedi ama ayvanın sahibi olan çocuk hayır deyip gitti. Benim de içimden tuttu. Öğretmenlerden biri ayva getirmişti. O çocuğa vermek için aldım bir tane ama göremedim çocuğu tekrar."

Annemin gözleri doldu, ağlamamak için sustu. 
Ben bu esnada mandalin yiyorum, Friends filan izliyorum. 
Doktor...
İnsanlığımdan utandım. Böyle burnumdan geldi o mandalinler tek tek.

Tutup bak "neler neler var, şükretmemiz lazım doktor. Çok şanslıyız biz" ayağı yapmıycam. Zaten biliyorsun bunları.

Ama...

Ama işte doktor...

-Bak yine çarpıcı bi final yapamadım. Bitiremiyorum ben yaa. Sevmiyorum ama böyle olunca.-

İyi geceler doktor. Seni seviyorum.



16 Kasım 2012 Cuma


Gözümü açtım, gördüğüme inanmadım. -Pek hoşlandığım bi şarkı değil amma ve lakin...-

Doğru bildiklerimin aslında ne kadar yanlış olduğunu fark ettiğim an bu şarkı vardı arka fonda. Film gibi.

Vardır ya birçok insanın ölümüne savunduğu, belki hayatını şekillendirdiği, inandığı doğruları. Benim de vardı 1 2 saat öncesine kadar. Ama hepsi gitti...

Kralı gelse "hadi lan ordan, sen yanlışsın" derdim. -Huyumdur, bayılırım inatçılığa. Anlamam, dinlemem, yalnızca ben haklıyımdır.- Savunurdum, haklıydım. Bi ton insan vardı etrafımda yanlış yapan, yanlış düşünen. Ama öyle değilmiş işte.

Ufak bi kıvılcım ve benim kendi doğrularımla yaşadığım dünyam paramparça.

Ne yanlış düşüncelermiş meğer onlar. Doğru bildiklerimle sınırlar çizip o şekilde yaşamaya çalışıyordum. Tevekkeli değil o sınırlara uyduramadım kimseyi. -Sadece konuşmakla olmuyor işte.- Ama benim doğrum sonuçta. Ya sınırları aşmayacak, ya benden gidecek.

Gitti...

Tecrübeydi halbuki hepsi. Yaşayıp öğrenmiştim. Boşuna mıydı? -Boşunaymış yeni yeni kabulleniyorum.-

Hep olmaktan kaçtığım insan olmuşum. Yani yine ben suçluymuşum. Ama bu kez hata gerçekten bendeymiş. -Biraz acayipmişim, galiba deliymişim.-

Düzeltir miyim? Bilmiyorum... Önce bunu hazmetmem gerek...

15 Kasım 2012 Perşembe

Bugün blogun, yazıların çok güzel temalı bi mail aldım, tutmayın beni yazıcam. Saçmalarsam tutabilirsiniz ama. Tutun hatta. Lütfen.

Bu aralar sürekli yemek yeme isteği içindeyim. Sence depresyonda mıyım doktor?
Salak bi espriye de 10 gün gülüyorum. Onu sebebi ne acaba? O depresyon değil gibi sanki... 

Sen böcek ısırığı dedin de, söz konusu hayalet bi böcek değilse o kızarıklıklar böcek ısırığı değil bu arada doktor. 

Neyse senin tuzun kuru tabi... Doktor olmuşsun. Yapmışsın yani becermişsin bi şeyler. 
Peki ben?
BEN?
BANA NE OLACAK DOKTOR?
Korkuyorum. 
HİÇBİR BOK OLAMAMAKTAN ÇOK KORKUYORUM.
Korkmak, yataktan çıkmamak, saçma sapan davranmaktan başka bi şey yapamıyorum doktor. Sırf korktuğumdan.
Denesem belki olur. Ama diyorum doktor, dinlemiyor musun sen beni?!
KORKUYORUM.

Çok uykum var doktor. 

Dün sorsan sana bilgisayar mühendisi olmak istemiyorum ama benim için doğru meslek ne bilmiyorum derdim. Amadan öncesini bastırarak söylerdim.

Bugün sorduğun için -şanslısın- bilgisayar mühendisi olabilirim, zorlarsam belki diyorum. Çünkü kendi alanımda, farklı bölümde uzmanlaşmaya karar verdim. Mutluyum doktor. 

Bi de tepkilerimi kontrol edemiyorum bugünlerde onu nası yapalSANA KONUŞUYORUZ BURDA DOKTOR DİNLESENE! Neyse ne diyordum. Hah tepkilerimi kontrol edemiyorum. Çikolatamı elimden aldı diye küfür ettim bi arkadaşıma bağırarak. O DA MAL ALMASIN, KÜFÜR ETTİRMESİN KENDİNE HAYIR HAKSIZ MIYIM DOKTOR? 

Haksız mıyım?! Nee? Yapma bea doktor. Sen de mi onlardan yanasın?
BEN TEK, SİZ HEPİNİZ.

.....

O konuda napsam bilmiyorum doktor. Ya sevgilisi varsa? Ya karaktersizin tekiyse? 
Gözleri çok güzeldi ama. Böyle sarı sarı. 
Boyu biraz kısaydı kabul ama... Ama işte topuklu giymem yanında doktor.
Yine görürüm onu di mi? Göremezsem üzülcem çünkü. 

Sıkıldın mı doktor?

Ciddi misin sen? Hem haksızım hem de saçmalıyorum. Ben mi dedim saçmalarsam sustur diye? Hatırlamıyorum ki ama dediysem susarım. 

Ben bi şey söylediysem arkasında dururum doktor.

Bi ara yine uğrarım. Kendine dikkat et doktor. Havalar soğudu bak, ince falan giyinme, hasta olma. Önemlisin benim için. Sana anlatınca rahatlıyorum çünkü. 

İyi geceler doktor. Seni seviyorum