16 Kasım 2012 Cuma


Gözümü açtım, gördüğüme inanmadım. -Pek hoşlandığım bi şarkı değil amma ve lakin...-

Doğru bildiklerimin aslında ne kadar yanlış olduğunu fark ettiğim an bu şarkı vardı arka fonda. Film gibi.

Vardır ya birçok insanın ölümüne savunduğu, belki hayatını şekillendirdiği, inandığı doğruları. Benim de vardı 1 2 saat öncesine kadar. Ama hepsi gitti...

Kralı gelse "hadi lan ordan, sen yanlışsın" derdim. -Huyumdur, bayılırım inatçılığa. Anlamam, dinlemem, yalnızca ben haklıyımdır.- Savunurdum, haklıydım. Bi ton insan vardı etrafımda yanlış yapan, yanlış düşünen. Ama öyle değilmiş işte.

Ufak bi kıvılcım ve benim kendi doğrularımla yaşadığım dünyam paramparça.

Ne yanlış düşüncelermiş meğer onlar. Doğru bildiklerimle sınırlar çizip o şekilde yaşamaya çalışıyordum. Tevekkeli değil o sınırlara uyduramadım kimseyi. -Sadece konuşmakla olmuyor işte.- Ama benim doğrum sonuçta. Ya sınırları aşmayacak, ya benden gidecek.

Gitti...

Tecrübeydi halbuki hepsi. Yaşayıp öğrenmiştim. Boşuna mıydı? -Boşunaymış yeni yeni kabulleniyorum.-

Hep olmaktan kaçtığım insan olmuşum. Yani yine ben suçluymuşum. Ama bu kez hata gerçekten bendeymiş. -Biraz acayipmişim, galiba deliymişim.-

Düzeltir miyim? Bilmiyorum... Önce bunu hazmetmem gerek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder