13 Ekim 2012 Cumartesi


Bazen kendimden nefret edebiliyorum. Hatta sık sık nefret edebiliyorum. O kadar zor ki, kendimden nefret ettiğim için seni kırmak, seni kırdığım için kendimden nefret etmek. 
Eskiden de çok sigara içerdim bilirsin. Ama şimdi bir sigarayı ötekiyle yakıyorum. İkinci, bazen üçüncü sigarayı hazır tutuyorum yanımda.
Balkonda içtiğim için paketi yanıma alamıyorum.
Hala babamdan gizli saklı içiyorum sigarayı. Küçük çocuk gibi. Hiç sevmiyorum onu da. Şu yaşıma geldim. Gizli saklı iş yapmak hoşuma gitmiyor.
Müzik de dinliyorum sigara içerken. Ama tek kulaklıkla. 
Komşu teyzenin “yine mi?” serzenişlerini duyuyorum arada. Benim olduğumu bilerek ama bana söylemeden havaya sallıyor bir iki cümle. Cevap verecek oluyorum. Susuyorum.
Keşke hep cevap verebilecekken sussam değil mi? Susabilsem, yutsam söyleyeceklerimi. Ama OLMUYOR. Son sözü ben söylerim ve öyle güzel kırarım ki kalbini. Sinirim geçince bir kez daha kendimden nefret edebileyim diye.
Dedim ya çok zor birinin kendinden nefret etmesi. 
Mesela sen hiç kimse ağladığını, yenilgiyi kabul ettiğini görmesin diye banyoya kapanıp ağladın mı? Hayır değil mi? Ağlama zaten. Sen hiç ağlama tamam mı?
Çok da çabuk ağlarım ben. Bilmiyorsundur. Sana ağlamadığımdan değil ama, o kadar fazla vakit geçirmediğimizden.
Hafızamı siksinler. Hatırlamamam gereken her türlü şeyi hatırlıyorum. Tarihleri, isimleri, olayları, mekanları. Ama değer verdiklerimi. 
Bir de unutmak istemediğim şeyler var. Unutmamak için hatırasını sıcak tuttuğum, belki günlerce ağladığım insanlar, konuşmaları, tavırları, gülüşleri, iyi ya da kötü ama şimdi düşününce, güzel günler.. Yeni hatıralar oluşturmamak için bıraktım her şeyi, herkesi. Tabi ki olmadı. Dedim ya hafıza siksinler. UNUTTUM hepsini. 
Bacaklarım dondu, pencereyi kapatayım.
Akşamları soğuk oluyor. Hava atcam diye incecik giyinme dışarı çıkarken, tamam mı? Ben çok üşüyorum geceleri balkonda sigara içerken. Ama kahve, çay filan yapmaya üşendiğimden hep dolapta soğuk ne varsa onla içiyorum sigarayı. Sonra da çok çabuk hasta oluyorum.
Annem kızıyor, bırak şu zıkkımı diye. Ama üstüme de gelmiyor. Canım annem. Artık annemin yanında da sigara içiyorum bu arada.
Bir zamanlar güzel bir kız yaşarmış. Bir zalimi görmüş ona aldanmış.
Arkaya hüzünlü filan bir şarkı açayım derken bu şarkıyı attı bir arkadaşım. İçimi okumuş. Azcık da sen okusan? Anlatamıyorum ben. Yazıyorum artık. Bu da bir şey. Ama sen okuma, üzerine de alınma. Çünkü sen tek kişi değilsin. Anlatamadım değil mi? Yani tek bir kişiye yazmıyorum.
Bir zamanlar üzdüğüm, kırdığım, kızdırdığım ya da kırıldığım insanlarla da tek tek görüşüyorum. Onu söylemedim. Ben aslında çok fazla şey söylemedim sana. 
Belki bir gün konuşuruz uzun uzuun. Anlatırım hepsini.
Sonra bir sigara yaktı. Bırakmalıyım diye düşündü ama istemiyordu. İstemeden yaptığı tonlarca şey yokmuş gibi. 

                                                                                                                                     09.08.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder